Hayâl kurmayı sevenler iyi bilir. Nedense geleceğe dair hayaller, geçmişte var olan bir durumun yeniden kurgulandığı fantastik hayallerin hep gerisinde kalır. Hem kurgu açısından, hem de sayısal açıdan. Hadisenin temelinde içinde bulunulan durumdan duyulan hoşnutsuzluk olduğu kesindir de, neden yeni şeyler yaratmak yerine, eskiyi yeniden şekillendirme çabası vardır? Bilinmez…
Hep bir pişmanlık mı duyar insan geçmişe dair? Yoksa daha mı zordur; var olan bir şeyi düzeltmeknse yeni bir şey oluşturmak. Bu yüzden mi insan, “en iyisi mi” diye başlayan cümleler yerine, “keşke” diye başlayan cümlelere başvurur?
Daha iyisini istemek… Daha iyiyi hayal etmek… Öte tarafta tamâh etmek, şükretmek, kabullenmek, boyun eğmek. Yaratıcılık ve erdemliliğin karşı karşıya gelmesi gibi. Eğer Aristo bunu okusaydı, erdemli bir sanatçı olamaz derdi herhalde…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder