Dur yolcu,
Bilmeden
gelip bastığın bu toprak
Bir devrin
battığı yerdir.
Eğil de
kulak ver bu sessiz yığın,
Bir vatan
kalbinin attığı yerdir.
Çanakkale
şehrinde, Gelibolu yarımadasında, Kilitbahir’in yukarısındaki yamaçta bu
dizeler yazılıdır. Şair Necmettin Halil ONAN’ın bu dizeleri, o civardan
geçenlere ayağını bastığı toprağın ne bedeller ödenerek alındığını her
defasında tekrar hatırlatır. 250 bini kahraman şehitlerimiz olmak üzere toplam
502 bin kişinin kanı, Çanakkale topraklarına karışmıştır. Bu şanlı zafer,
insanlarımızın omuz omuza verdiğinde neler yapabileceğinin en büyük kanıtıdır.
Düşünün ki, bir tarafta tüm Dünya’yı fethetmiş, Afrika’dan Amerika’ya
koloniler kurmuş, topraklarında güneş batmayan imparatorluk İngiltere ve
yanında dönemin en güçlü ikinci ismi Fransa; diğer tarafta ise yıllardır
Balkanlarda, Trablusgarp’ta savaşmaktan güçsüz düşmüş, yorgun ama göğsü iman
dolu şanlı Türk ordusu…
Düşünün ki bir tarafta kendi askerleri yeterli bulunmayınca , Afrika’dan,
Hindistan’dan hatta Avusturalya’dan toplanmış yüz binlerce asker , diğer
tarafta ise babası Balkanlarda, abisi Trablusgarp’ta şehit düştüğü için vatanı
savunma görevi kendisine düşmüş, Anadolu’nun dört bir yanından gelmiş, daha 20
yaşına gelmemiş çocuklar…
Bir taraf dünyanın tüm altın madenleri elinde tutan dev bir ekonomi,
diğer taraf ise günde varsa bir somun ekmek, yoksa şekersiz üzüm hoşafıyla
karnını doyurmaya çalışan karnı aç ama gönlü tok askerlermiz.
Bir tarafta yeni topraklar edinme, daha çok para ve köle edinme arzusu,
diğer tarafta ise iman dolu göğüsler, secdeli alınlar, Anadolu analarının
duaları, ve şüphesiz ki dünyanın gördüğü en büyük komutanlardan biri Mustafa
Kemal…
Çanakkale’yi Çanakkale yapan sadece 1. Dünya Savaşı’nın başarılı tek
cephesi olması değildi. Çanakkale’yi Çanakkale yapan Onbaşı Seyid’in 276 kg’ı
tek başına sırtlaması ve Allah’ın lütfu ya; İngiliz donanmasının tam ortasında
seyir eden ana gemi Ocean’ı, topu karşıdan ateşlemiş olmasına rağmen bacasından
dik bir şekilde vurması ve batmaz denilen Ocean’ın makine dairesinden
vurulduktan sonra döne döne batarken oluşturduğu girdapla yanında da 2-3 küçük
gemiyi daha batırmasıydı. Çanakkale’yi Çanakkale yapan Ezineli Yahya Çavuş’un
15 askeriyle bir tümen orduyu 2 gün boyunca Arı burnuna hapsetmesi ve ileriye
bir adım bile attırmamasıydı. Çanakkale’yi Çanakkale yapan düşman askeri savaş
alanında inlerken beyaz gömleğini sallayarak çatışmayı bir süre durduran;
siperden çıkıp, yaralı düşmanını kendi arkadaşlarına teslim eden Mehmetçikti.
Öyle bir destandır ki Çanakkale ne anlatmayla, ne dinlemeyle biter. Hani diyor
ya milli şairimiz Mehmet Akif,
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.