Sizce de rockerlık tam ergen işi değil mi?
Eski bi' headbanger olarak, bence öyle çünkü. Yani belli bi' yaştan sonra daha fazla metalci kalınamaz gibi geliyor bana. Hatta bazen, yaşıtları hacca, ya da hiç değilse bi' umreye giden Metallica, Iron Maiden gibi grupların üyelerine hayretle bakıyorum. Acaba onlar da, "ya aslında Kemal Kılıçdaroğlu da iyi adam " diyen eski sosyalistler gibi, "ya biraz hafif müzik mi yapsak? Fettahcan'la bi düet yapalım, sonra o şarkıyı Ferhat Göçer alsın tekrar söylesin" falan demiyorlar mıdır?
Lise hayatının ilk yıllarında tarzlarına imrenerek baktığım arkadaşların, hâlâ bunu sürdürmesi biraz (bu tabir için afedersiniz ama) eziklik gibi gelir oldu. Sigortalı bi' işe girme yaşın çoktan geçmişken sen nasıl hala otostopla festival gezmeye çalışabiliyosun arkadaş? Anlamıyorum ki...
Şaka bi yana rock müzik iyidir. Arada dinleyelim...
20 Nisan 2014 Pazar
16 Mart 2014 Pazar
Çanakkale
Dur yolcu,
Bilmeden
gelip bastığın bu toprak
Bir devrin
battığı yerdir.
Eğil de
kulak ver bu sessiz yığın,
Bir vatan
kalbinin attığı yerdir.
Çanakkale
şehrinde, Gelibolu yarımadasında, Kilitbahir’in yukarısındaki yamaçta bu
dizeler yazılıdır. Şair Necmettin Halil ONAN’ın bu dizeleri, o civardan
geçenlere ayağını bastığı toprağın ne bedeller ödenerek alındığını her
defasında tekrar hatırlatır. 250 bini kahraman şehitlerimiz olmak üzere toplam
502 bin kişinin kanı, Çanakkale topraklarına karışmıştır. Bu şanlı zafer,
insanlarımızın omuz omuza verdiğinde neler yapabileceğinin en büyük kanıtıdır.
Düşünün ki, bir tarafta tüm Dünya’yı fethetmiş, Afrika’dan Amerika’ya
koloniler kurmuş, topraklarında güneş batmayan imparatorluk İngiltere ve
yanında dönemin en güçlü ikinci ismi Fransa; diğer tarafta ise yıllardır
Balkanlarda, Trablusgarp’ta savaşmaktan güçsüz düşmüş, yorgun ama göğsü iman
dolu şanlı Türk ordusu…
Düşünün ki bir tarafta kendi askerleri yeterli bulunmayınca , Afrika’dan,
Hindistan’dan hatta Avusturalya’dan toplanmış yüz binlerce asker , diğer
tarafta ise babası Balkanlarda, abisi Trablusgarp’ta şehit düştüğü için vatanı
savunma görevi kendisine düşmüş, Anadolu’nun dört bir yanından gelmiş, daha 20
yaşına gelmemiş çocuklar…
Bir taraf dünyanın tüm altın madenleri elinde tutan dev bir ekonomi,
diğer taraf ise günde varsa bir somun ekmek, yoksa şekersiz üzüm hoşafıyla
karnını doyurmaya çalışan karnı aç ama gönlü tok askerlermiz.
Bir tarafta yeni topraklar edinme, daha çok para ve köle edinme arzusu,
diğer tarafta ise iman dolu göğüsler, secdeli alınlar, Anadolu analarının
duaları, ve şüphesiz ki dünyanın gördüğü en büyük komutanlardan biri Mustafa
Kemal…
Çanakkale’yi Çanakkale yapan sadece 1. Dünya Savaşı’nın başarılı tek
cephesi olması değildi. Çanakkale’yi Çanakkale yapan Onbaşı Seyid’in 276 kg’ı
tek başına sırtlaması ve Allah’ın lütfu ya; İngiliz donanmasının tam ortasında
seyir eden ana gemi Ocean’ı, topu karşıdan ateşlemiş olmasına rağmen bacasından
dik bir şekilde vurması ve batmaz denilen Ocean’ın makine dairesinden
vurulduktan sonra döne döne batarken oluşturduğu girdapla yanında da 2-3 küçük
gemiyi daha batırmasıydı. Çanakkale’yi Çanakkale yapan Ezineli Yahya Çavuş’un
15 askeriyle bir tümen orduyu 2 gün boyunca Arı burnuna hapsetmesi ve ileriye
bir adım bile attırmamasıydı. Çanakkale’yi Çanakkale yapan düşman askeri savaş
alanında inlerken beyaz gömleğini sallayarak çatışmayı bir süre durduran;
siperden çıkıp, yaralı düşmanını kendi arkadaşlarına teslim eden Mehmetçikti.
Öyle bir destandır ki Çanakkale ne anlatmayla, ne dinlemeyle biter. Hani diyor
ya milli şairimiz Mehmet Akif,
Sen ki, son ehl-i salibin kırarak savletini,
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.
Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,
Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...
Sen ki, İslam'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,
O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;
Sen ki, rûhunla beraber gezer ecrâmı adın;
Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın...Heyhât,
Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...
Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,
Sana âğûşunu açmış duruyor Peygamber.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
Popular Posts
-
Farkındaysanız "entelektüel" değil "entel" diyorum, çünkü yemek tarifi gibi yönergeler takip edilerek entelektüe...
-
Sene 2006, üniversitedeki ilk yıllımızın ilk günleri... Yurt kayıtlarında tanıştığım yaradılıştan piç ruhlu kendim gibi biraz farklı tipler...
-
Kimileri onları sevenlerden dahi nefret ediyor… Kimilerine göre aptallık, kimilerine göre çocukluk, kimilerine göre ise(ki bu günüm...
-
İşte size bilinmeyen bir gerçeği daha açıklıyorum. Çin seddi sanıldığının aksine, uzaylı istilalarından korunmak amacıyla yapılmıştır. ...
-
Toplumda, özellikle bazı sözlüklerin popüler olmasından ve gündelik hayata yansımalarının artmasından sonra, ergenlere karşı bir duruş...
-
Ya bu body nasıl bir spor(!) çözemedim ahir ömrümde, çözemeyeceğim de... Bir kere insanı önce aseksüelliğe sonra homoseksüelliğe sürüklü...
-
Muğla'da öğrenci olmak tatil özlemi çekmemekti, trafik sorunu yaşamadan okula ulaşabilmek, iş hanı görünümünden uzak bol yeşilli...
-
Öncelikle bu beyin kim olduğunu bilmeyip merak edenler olursa: http://tr.wikipedia.org/wiki/Erwin_Schr%C3%B6dinger Bir sürü matematiks...
-
Başlarda birçoklarınızla aynı fikriyatı paylaştığım Suriye'li sığınmacılar hakkındaki tüm düşüncelerim bugün baştan sona değişti sa...
-
Kurucu tayfasında yer aldığım ve yıllarca 1′inci nesil olarak klavye eskittiğim sözlükten başlamak istedim. Nedir inci sözlük? Neden bu k...