Pages - Menu

27 Mayıs 2013 Pazartesi

HAFİFTEN BODY YAPAN İNSANIN DRAMI

Ya bu body nasıl bir spor(!) çözemedim ahir ömrümde, çözemeyeceğim de...

Bir kere insanı önce aseksüelliğe sonra homoseksüelliğe sürüklüyor olum. Gidin bakın tüm spor salonlarına, her yaptığı hareketten sonra aynanın önüne koşuyor insanlar. Hayır pompayla hava mı basıldığını zannediyor da bu kadar aceleciler, anlamış değilim.

Kızlar yanlışsam düzeltsin ama, ben daha aşırı kaslı bir adamı beğenen, çekici bulan normal bir kız görmedim. Ama bu adamlar kendilerini son derece çekici buluyorlar. Kendileriyle kalmıyorlar, hayvan gibi kas yapmış adamları da hoş buluyorlar. Facebook profillerinde kaslı adamların fotoğraflarını paylaşmalar falan. Yani farkındaysanız o adamları sadece diğer body yapanlar beğeniyor. Yani aseksüellikle başlayan yolculukta, karşı cinsin beğenisi kazanamayan adamlar hem cinslerine yöneliyorlar ve bu zorlu maraton homoseksüellikle son buluyor.

Ha bir de işin dram kısmı var. Yeri tam hatırlamıyorum ama sırf gır gır olsun diye mua-tai diye bir sporla ilgilenen bir arkadaşımızı desteklemek amacıyla kalktık şampiyonaya gittik. Orada Türkiye derecesi olan bir arkadaşla tanıştık, dedik ki gelin adama bir güzellik yapalım. Abi dedik fotoğraf çektirelim mi beraber... Herif direk t-shirtünü çıkarıp poz verdi. Yani gayet masumane başlayan eylemimiz, sporcu arkadaşın hamâsi ve çıplak pozuyla merkezinde yer aldığı bir fotoğraf karesine dahil olmamızla sona erdi. Yazık, traji - komik bile değil...

23 Mayıs 2013 Perşembe

Bilim katili Erwin Schrödinger ve kolpa Nobel ödülü

Öncelikle bu beyin kim olduğunu bilmeyip merak edenler olursa: http://tr.wikipedia.org/wiki/Erwin_Schr%C3%B6dinger


Bir sürü matematiksel hesaplamanın, formüllerin ve yıllarca süren çalışmaların içinde bu arkadaş, bir olasılık üzerinden yaptığı yorumla nobel ödülüne layık görülmüştür. Şöyle ki, basitçe, bir kutuda bir kedi var. Aynı zamanda bir şişenin içinde de zehir ve bu şişeyi kırmaya ayarlı bir düzenek. Eğer kedi şans eseri düğmeye basarsa düzenek şişeyi kırar ve zehir açığa çıkar. Kedi de bunu yalarsa ölür. Olay bundan ibaret. Ama kutuyu kimse açmaz ve kedinin ölüp ölmediğini bilemez. Bu sebeple iki ihtimal de doğrudur. Yani misal, ölüdür ama paralel bir evrende yaşamaya devam etmektedir, çünkü o evren kedinin zehri içmemesine bağlıdır.

Be amına kodumun evladı. Siz değil misiniz kesin kanıtlanabilirliği olmayan bilim dışı şeyleri kabul etmeyen. Sırf bu yüzden darwinist ve ateist bakış açısıyla o nobel ödüllerini dağıtan. İhtimal üzerinden bilim yapılır mı? Belki kedi zehri kokladı ve kokusunu beğenmeyince yalamadı. Çünkü kediler böyle yapar. Bi' açıp baksan eline mi yapışır. Gerçi böyle bir düzeneği kurmamıştır bile. Sadece teoride kalmıştır. Ama nobeli kazanmış. Sen onca büyük fizikçinin arasına böyle sikindirik bir deneyle adını yazdır. Olacak iş değil... Ayıptır !!!

21 Mayıs 2013 Salı

Candan Erçetin ve Hortkulukları


Harry Potter serisini okuyan ya da izleyenler bilir. Lord Voldemort, ölümsüz olabilmek için ruhunu parçalara bölüp bazı nesnelere gömüyordu. Bu nesnelere de hortkuluk deniyordu...

Geçen bi' Candan Erçetin parcasına denk geldim... Sözleri şöyle: 

Parçalandım
Ve her bir parçamı ayrı yere bıraktım

Birini açık denizlerin en derin yerine attım.
Kürek çektim, uzaklaştım, dönüp arkama bakmadım bile.

Birini yüksek dağların zirvesine çıkardım.
Hiç kimse kurtarmasın, kurda kuşa yem olsun diye.

Birini hiç unutmadığım o küçük şehirde bıraktım.
Dönemedim, kim bilir, belki dönsem de bulamazdım...

Görüldüğü üzere Candan Erçetin'in de 3 adet hortkuluğu varmış. Kim bilir belki de Rowling kitabı yazarken Candan Erçetin'den esinlendi... 


16 Mayıs 2013 Perşembe

9 Adımda Nasıl Entel Olunur

      Farkındaysanız "entelektüel" değil "entel" diyorum, çünkü yemek tarifi gibi yönergeler takip edilerek entelektüel olunmaz. Zaten buna ihtiyacınız da yok, çünkü bahsi geçen adımları tamamladığınızda, çevrenizdeki insanlar tarafından, "ah, o mu? tam bir entelektüel" diye anılan birine dönüşmeniz an meselesi...

1. Adım: Kılık - Kıyafet


      Bu konuda iki yola başvurabilirsiniz sevgili entel adayları. İlki herkesten farklı şeyler giymek, ikincisi herkesin giydiğini farklı giymek. Veya ikisini birden harmanlayıp, entellik hanenize fazladan +10 puan da ekleyebilirsiniz.

Herkesin giydiğini siz farklı giyin. Mesela klasik bir görünüm istiyorsunuz ama bir farklılık yaratmak zorundasınız. O halde mesela bu yıl için (erkek entel adayları için anlatıyorum, kızlar lütfen bir şekilde kendilerine uyarlasınlar) renkli pantolonlar ve düz renk blazer'lar mı moda. Tersine çevirin. Düz renk pantolonlar ve renkli ceketler giyin. Herkes hardal rengi pantolon ve siyah ceket mi giyiyor? Siz siyah pantolon ve hardal ceket giyin. Herkes ceketin içine gömlek ya da t-shirt mü giyiyor? Siz ikisini birden giyin. Gömleğin içine yakası görünecek şekilde bisiklet yakalı t-shirtler giyebilirsiniz. Ama en önemli noktayı asla unutmayın. Fular... Fularsız entel olunmaz. Hemen bir fular edinin ve farklı şekillerde takmayı öğrenin.

      Ya da farklı giyinin. Kimse de olmayan kıyafetler edinin, Hindistan'ın folklorik kıyafetleri iyi bir tercih olacaktır. Veya retro giyinin. 80'ler, modasıyla giyinin. herkes 80'ler modasıyla mı giyinir oldu? Siz 70'lerden giyinin, herkes 70'lere mi döndü? Siz 50'lerden giyinin ki, onlar 60'lara geldiğinde oturmuş bir tarzınız olsun.


2. Adım: Telefon


      Aslında bu da fiziksel görünümün bir parçası. Ama çok önemli bir nokta olduğu için ayrı bir başlık altında ele alınmalıydı. Zira siz entel adaylarının çoğu zaman hayatını kurtaracak, zaman zaman ise sıkıştığınız noktalardaki kurtarıcınız olacak. Kesinlikle I-phone ya Blackberry gibi popüler ürünlere yanaşmayın. Eski telefonları kullanın. Ama Ericson GH688'e kadar gitmeyin. İnce, naif kibar ve kullanışlı tercihen renkli ekranı ya da MP3 çalma özelliği olan bir telefon işinizi görecektir. Nokia 6300 gibi... 


      Çok ucuza edinebileceğiniz bu telefon  muhabbet aralarında ve dost meclislerinde, sizin ne kadar anti-popülist ve tamahkar olduğunuzu gösterecektir. Daha iyi bir telefon kullanmanız gerektiği yönünde yapılan eleştirilere hep şu standart cümleyle cevap verin: "Ben o paraya kaç kitap alırım biliyor musun?"


3. Adım: Kitaplar


      Bu ana kadar çok güzel geldik ve sizlerden fiziksel görünümü gayet entel olan bireyler yarattık diye umuyorum. Şimdi sıra muhtevada. Yani içerik, yani konuştuğunuzda da tam bir entel gibi görünmenizi sağlayacak özelliklere. Kitap okumak bir entelin doğal yaşamı boyunca en çok tekrarladığı aktivitelerden biridir. Size bu denli çok kitabı okutmak gibi bir şansımız olmadığı için, zamanı da etkili kullanarak başka bir yol deneyeceğiz. Öncelikle bazı yazarları ön plana çıkarmalıyız. Bunlar özellikle Nietzche , Sartre, Bukowski, Wolf, Dostoyevski ve Freud. Bu yazarların bütün yazdıkları hakında fikir sahibi olmalısınız. Bunu en kısa yoldan "Ekşi Sözlük" üzerinden gerçekleştireceğiniz araştırmalarla yapabilirsiniz.  Entryleri okuyun, herkesin hem fikir olmadığı size farklı gelen konuları seçin. Mesela kitapta siyasi bir fikir mi anlatılıyor, siz orada derin bir aşk keşfedin. Görülmeyeni görün, görmesiniz de görüyorum deyin. 


      Not: Sakın yıllık ödev sitelerindeki kitap özetlerini okumayın. Saçmalamayın...


4. Adım: Mekanlar


      Herkesin takıldığı popüler mekanlardan uzak durun. Kimsenin bilmediği izbe yerler keşfedin. Çok davetkar durumlarla karşılaşırsanız, Kültür ve Turizm bakanlığına bağlı olmak kaydıyla çeşitli kültür evlerinde arkadaşlarınızla oturup kahve içebilirsiniz. Sakın çay içmeyin, çok canınız çekerse evde içersiniz. 

Diyelim ki çok popüler bir mekan var ve gitmek istiyorsunuz. Sakın gidip oturmayın. Mekanın önünden spontane geçin, tanıdık birini görüp selam verin ve ısrar ederse yanlarında oturun. Etmezse, etmesini sağlayın. Önünden geçtiğiniz mekanda tanıdık biri yoksa, gün içinde 8-10 defa bu yürüyüşü tekrarlayabilirsiniz. Hâlâ kimse yoksa, derhal kendinize bir sosyal çevre edinmeye bakın.

5. Adım: Sinema


      Bu konu çok önemli. Ayrıca kitaplara göre çok daha basit çünkü akılda kalıcı. IMDB top 250'deki filmleri izlemenize gerek yok, içlerinde bazılarını seçmeniz yeterli. En anlamsız ve boktan olanlarından başlayın. Clackwork Orange gibi mesela. Bu filmi izlemek %10 oranında entellik sağlayacak, ama unutmayın sıkılacaksınız. Uyuya kalmama için bir torba içinde kısa aralıklarla nefes alabilirsiniz. 


      Sakın Amerikan sineması izlemeyin. İzleseniz de izliyorum demeyin. Nefret edin. Kapitalist düzenin kölesi olmuş bir sanat olarak görün Hollywood'u. Avrupa sineması izleyin. Mümkünse en bilinmeyenlerini.  Donny Darko başvurabileceğiniz bir diğer film. Hem daha güzel. en azından başlangıç için daha iyi bir seçim olabilir.


6. Adım: Müzik


      Herkesin dinlemediği gruplar keşfedin. bilmediğiniz dillerde müzik yapan "underground" diye tabir edilen müziklerle ilgilenebilirsiniz. Bunun yanında Pink Floyd'u sakın unutmayın. Ayrıca çok da güzeldir. Tabi klasik müzik olmazsa olmazlarımızdan. Rus bestecileri tercih edebilirsiniz. Opera veya senfoni orkestrası konserlerine ya da Piyano, Quartet dinletilerine gidebilirsiniz...


7. Adım: Yabancı Dil


      İngilizce'yi herkes gibi bilmek zorunda olduğunuzu unutmayın. Öğrenme sebebiniz olarak da, günümüz dünyasında bana gerekli olan kimi durumlarda kullanmak için öğrendim deyin. Bunun yanında yine kimsenin bilmediği bir yabancı dil öğrenin. Tavsiyem unutulmaya yüz tutmuş orta ve güney Afrika dilleri. Öğretecek birini bulamazsanız orta Avrupa'nın bazı lehçelerini ya da Macarca, Sırpça gibi dilleri deneyebilirsiniz. Fransızca, İtalyanca, İspanyolca, Almanca gibi gereksiz ve popüler dillerden uzak durun. Latince öğrenin. Yiyorsa Çin'ce de güzel bir seçenek olacaktır.


8. Adım: Kimsede Olmayan Özellik


      Kendinize, bir tek sizde olan ve çevrenizdekilerin adını bile bilmediği özellikler edinin. Bir tanesi dahi yeterli olacaktır. Mesela yöresel uzak doğu enstrünmanlarını çalmayı öğrenebilir veya pek meraklısı olmayan bazı sporları yapabilirsiniz. (Kriket gibi...)


9. Adım: Konuşma



      En önemli adımdır. Aksanlı bir Türkçe'yle asla konuşmayın. Derhal diksiyon dersleri alın, ve söylem, lümpen, perspektif, kolektif, aforizma, ironi, absürd, katarsis, paradoks, ütopik, bağlam v.b gibi kelimeleri sık sık cümle içinde kullanın.

Bu adımları tamamladığınızda; fiziksel olarak %80, gerçek anlamda da %4 oranında bir entelektüel olacaksınız. Hayırlı olsun...









Popular Posts