Başlarda birçoklarınızla aynı fikriyatı paylaştığım Suriye'li sığınmacılar hakkındaki tüm düşüncelerim bugün baştan sona değişti sanırım. Sabah 6 sularında 76 kaçak göçmen ihbarının ardından yapılan başarılı(!) operasyonla şahıslar karakolumuz intikâl etti. Yarısı üniversite öğrencisi olan bu gürûhun %90'ı lise ve üstü eğitim seviyesinde ve sanıldığı gibi per perişan vaziyette de değiller.
Ben mevzuyu en çok muhabbet ettiğim, tercümanlık yaparken de bana hayli yardımcı olan Nawar üstünden anlatacağım.
Nawar bir doktor. Genel cerrah üstelik. Eğitiminin çoğunu ülkesinde, bir kısmını da Beyrut'ta tamamlamış. İç savaş öncesi Türkiye'de de bulunmuş. Sanırım yabancı öğrenci kontenjanıyla bir müdet İstanbul'da eğitim almış ama o kısmı komutanlarımdan gelen bir emri dinlerken kaçırıyorum. Nawar master için Almanya'ya başvurduğunu ancak minimum 7 ay beklemesi gerektiğini öğrenince Avrupa'ya kaçak yollarla geçmeyi planlıyor. Türkiye'yi seviyor, kendilerine kucak açıldığının farkında ama bir doktor olarak dilencilik yapma derdinde değil. İşini yapmak istiyor ama söylediğine göre Türkiye kendisine doktor olarak çalışma izni vermiyor. Ama ücretsiz çalışmayı kabul ederse Suriyeli sığınmacıların başına kendisini göndermeyi teklif ediyor. Nawar açlıktan ölme niyetinde değil. Gerçi ölümden uzak durmak isteyişini üzerinden hiç çıkarmadığı can yeleğinden anlayabiliyoruz. Deniz yoluyla kaçmaya çalışan biri için çok değerli olsa gerek diye düşünüyorum. Ve muhtemelen diğer 75 kişinin çoğunda da yok. Doktor hayli lükse sahip diyebiliriz.
Kendilerinin vatan haini gibi görülmesinden rahatsız. Zira mevz-u bahis olan savaş bir iç savaş ve haliyle taraf olma derdinde değilller.
Kimse bize sormadı ki diyor.
Bizim geleceğimizin ne olacağını kimse düşünmedi bile... Sadece her sabah patlayan bombaların aradında yaşayın dediler...
Nawar sürekli elindeki tabletten Suriye'deki ailesiyle iletişim halinde bu arada. Üzücü bi durum. Bizden nasıl bahsettiğini bi' ara merak ediyorum..
Ülkesindeki durumla ilgili üzüntümü dile getirip kaybettikleri için taziyelerimi sunarken Zihnimde hayli yer edecek olan şöyle bir konuşma geçiyor aramızda:
- Siz Türk askerleri çok iyisiniz. Bize iyi davrandınız, teşekkür ederim
- Kendi insanlarımızı vurmadığımız içindir. Ülkende olanlar için üzgünüm.
Nawar ve arkadaşlarını gerekli işlemler için gönderiyoruz. Gitmeden önce kendisine bazı sağlık problemleriyle ilgili sorular soran herkese bazı tavsiyeler ve ilaçlar önermeyi unutmuyor. Hatta bir arkadaş için geri dönüp geliyor.
Tek suçu iç savaşa sahip bir ülkenin vatandaşı olmak olan kimisi çocuk, çoğu öğrenci olan mülteci grup, minibüslerle polis merkezine sevk ediliyor.
Sigara İçenlerin Fazlasıyla Hassas Olduğu 23 Davranış
Sigara! Sağlığa zararlı, herkes gibi biz de tavsiye etmiyoruz. Fakat gerçek olan şu ki; hayatımızın her alanında sigara ile karşılaşıyoruz, yaşıyoruz. Aydın Boysan tarafından açıklanan Rakı içme adabı vardır, bilirsiniz.
Bu galeri ise, Ekşi Sözlük yazarı iinflack tarafından, çok da güzel yazılmış ve derlenmiş olan sigara içme adabı...
Not: Yazar aktif olmadığı için link veremiyoruz maalesef. Arşivlerden çıkarttık